SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-CENAİZ

<< 618 >>

DEVAM 1. Son Sözü  La İlahe İllallah" Olan Kimsenin Durumu

 

حدثنا عمر بن حفص: حدثنا أبي: حدثنا الأعمش: حدثنا شقيق، عن عبد الله رضي الله عنه قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: (من مات يشرك بالله شيئا دخل النار). وقلت أنا: من مات لا يشرك بالله شيئا دخل الجنة.

 

[-1238-] Abdullah İbn Mes'ud r.a. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet etmiştir; "Kim herhangi bir şey'i Allah'a ortak koşarak ölürse ateş'e (cehenneme) girer."

 

(Abdullah dedi ki): Ben de diyorum ki: Kim Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmaksızın ölürse cennete girer.

 

Tekrar: 4497, 6683.

 

AÇIKLAMA:     Tevhid bölümünde Şu'be yoluyla Vasıl'dan gelen bilgiye göre Hz. Pey-gamber'e gelip bu haberi veren kişinin Cebrail olduğu belirtilmiştir. Buharî Li­bas bölümünde Ebu'I-Esved aracılığıyla Ebu Zer'den şunu rivayet etmektedir: Nebi'e Sallallahu Aleyhi ve Sellem  geldim. Üzerinde beyaz bir elbise vardı ve uyuyordu. Bir müddet sonra bir daha geldiğimde artık uyanmıştı." Bu, söz konusu kişinin rüyada geldiğini göstermektedir.

 

Ümmetimden" ifadesi ümmet-i icabettir. Bunun daha genel anlamda üm-met-i davet olması da mümkündür.

 

Kurtubî şöyle demiştir: Şirk koşmamanın anlamı, Allah'tan başkasını İlahlık konusunda ona ortak koşmamaktır. Ancak bu ifade dînî kullanımda, dince geçerli iman anlamına gelmektedir.

 

Zina etse ve hırsızlık yapsa da mı?" sözünü ilk bakışta Nebi'in meleğe söylediği anlaşılsa da bu soruyu Ebu Zer, Nebi'e (s.a.v.) sormuştur. Zaten müellif imam Buhari bunu Libas bölümünde açıkça ifade etmektedir.

 

Zeyn İbnü'l-Müneyyir şöyle der: Ebu Zerr'in rivayet ettiği bu hadis, insanın Allah'ın rahmetinden ümitli olması ile ilgili hadislerden olup bu hadisler bazı cahilleri helake sürükleyecek işler yapmaya sevk etmektedir. Oysa bu hadislerde kasdedilen şey, ilk anlaşılan anlam değildir. Çünkü dindeki temel kurallar, insa­nın imanlı olarak ölmesi halinde bile kul haklarının düşmediğini göstermektedir. Ancak kul haklarının düşmemesi, Allah'ın cennete koymayı dilediği kişiyi buraya koymayı üstlenmeyeceği anlamına gelmez. Bu sebeple Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem  Ebu Zerr'in bunu garip karşılamasını reddetmiştir.

 

"Cennete girer" sözü ile kasdedilen, doğrudan cennete girme olabileceği gibi azap gördükten sonra cennete girme de olabilir. Allah'tan (azaba uğramayı gerektirecek suçları­mızı) affetmesini ve bizlere afiyet vermesini talep ederiz. Bu konudaki bir başka hadis de şudur: "Kim la ilahe illallah derse, zaman içinde bir gün bunun yararını görür. Bundan önce başına ne gelmiş olursa olsun. "Bu konu Rikak bölümünde tekrar ele alınacaktır. [Ayrıca bkz. 6443. hadis.]

 

Hadisten Çıkan Sonuçlar

 

1- Büyük günah işleyenler sonsuza kadar cehennemde kalmaz.

2- Büyük günah  işlemek,  kişiden "mümin" ismini kaldırmaz (kişiyi kafir kılmaz).

3- Allah'ın birliğine iman etmeyenler cennete giremez.

4- Hadiste yalnızca zina ve hırsızlığın zikredilmesinin sebebi, Allah hakkı ve kul hakkına işaret etmektir. Sanki Ebu Zer "Zina eden kişi zina ettiği anda mü­min olarak zina etmez" hadisini aklına getirmiş gibidir. Çünkü bu hadisten ilk anlaşılan anlam, yukarıdaki hadisten anlaşılan anlam ile çelişmektedir. Ancak ehl-i sünnetin temel kurallarına göre İki hadisin bir noktada buluşturulması şu açıdan mümkündür: Zina eden kişinin mümin olmadığını söyleyen hadisteki iman, kamil imandır. Yukarıdaki hadiste ise kişinin cehennemde sonsuza kadar kalmayacağı kasdedilmektedir.